![]() |
Canberk Karademir, Dünyacan Yılmaz, Arel Koray Nalbant |
-Rahat bir gününde misiniz?
Arel: Pek
sayılmaz. Güzel günleri bekliyoruz, gelsinler diye uğraşıyoruz hep birlikte. :)
-"Bir Yangın Var" adını verdiğiniz albümünüzü
geçtiğimiz aylarda yayımladınız. Albüm süreciniz nasıl geçti ve ne kadar bir
sürede albümü tamamladınız?
Canberk: 2014
ortalarına değin gidiyor süreç, prodüktörlerimizden Tarkan Gözübüyük ile
şarkıların provalarına o tarihlerde başlamıştık. Özellikle prova ve kayıt
günlerinin her zamanki gibi harika geçtiğini söyleyebilirim.
Dünyacan: Önce
davul ve bas gitar kayıtları için Babajim Stüdyoları’ndaydık, ardından gitar ve
vokaller için Arel’i Mooncat’e aldık. 2015’in başlarında bitti o güzel kayıt
günleri. Sonra bir süre işin pek aşina olmadığımız kısmını ayarlamaya çalıştık;
anlaşmalar, görüşmeler vesaire yani. 2016’nın başlangıcında da düğüm olabilecek
en sağlıklı şekilde çözüldü, albüm nihayet sizin oldu. :)
-Albümden iki video yayınladınız. Başka şarkılara klip
çekmeyi düşünüyor musunuz? Var mı aklınızda kliplendirmek istediğiniz parçalar?
Dünyacan: Elveda’nın
videosu 2017 Şubat’ında yayınlanacak. Ardından bir klip daha düşünüyoruz, evet.
Canberk: Sürpriz
olsun. ;)
-Bir Aylin Aslım sever olarak albümünüzdeki 'Elveda'
düetinizden bahsetmek istiyorum. Aylin ile bir araya nasıl geldiniz ve parça
nasıl ortaya çıktı?
Arel: Elveda,
Selahattin Pınar ve Afife Jale’nin aşkını, ayrılığını anlatan bir hikayeye
sahip. Düet formatında yazmıştım şarkı sözlerini de. Afife Jale’yi en güzel, en
içten kim seslendirir diye düşünüyorduk, başından beri de içten içe Aylin’i
düşünüyorduk açıkçası. Bir yandan tanışmıyorduk da o vakte kadar. :) Tarkan ve
Cihan Abi’ye (Cihan Barış) rica ettik Aylin Aslım ile bir konuşmaları için.
Demoyu yolladılar, sağ olsun kabul etti. O vesileyle tanışmış olduk. Hem şarkıyı
bambaşka bir noktaya taşıdı, hem de sürecin devamında her zaman yanımızda oldu,
destek oldu. Hayranıyız tabii kendisinin, şanslıyız epey. :)
"Bir Yangın Var" diyorsunuz. Peki bu yangını
bu albümde söndürebildiniz mi?
Canberk: Söndürelim
diye yazıldı şarkılar tabii ama bir dert bitiyor, sonra bir de bakıyorsun
mönüde başka neler, ne dertler varmış… Aramızda acı acı geyiğini de yapıyoruz
bazen, ‘Bir Yangın Var diye albüm yaptık,
ülke yandı abi…’ diye.
Dünyacan: Arel
ile bebeklik arkadaşıyız biz, 2 yaşımızdan beri tanışıyoruz… Birlikte Fifa
filan oynuyorduk aslında; müzik derslerine başladığımızdan birbirimizin haberi
yoktu. Canberk ile de ilköğretimden bu yana arkadaşı
Canberk: Arel
lisede bir grup kurmuştu, biz o sırada Dünyacan ile lise orkestrasında
çalıyorduk birlikte. Önce Dünyacan ekibe katıldı, daha sonra 2007 yazında ben
girdim gruba.
-Verdiğiniz 'ilk' konser neredeydi ve ortam nasıldı?
Arel: İlk
ekiple verdiğimiz konser bir dershanenin mezuniyet partisindeydi. Çok
kalabalıktı, çok heyecanlıydım. Dünyacan ve Canberk’in de ekibe katılmasının
ardından bir Denizli Açıkhava Tiyatrosu konserimiz var ki; çok daha
kalabalıktı, çok daha heyecanlıydım.
Canberk: 1000
küsur kişi vardı, benim de Vera ile ilk konserimdi. Nasıl bir heyecandı
anlatamam!
-Sizi de 2011 yılında düzenlenen Be the Band
yarışmasından tanıyoruz. Adınızı da Neyse grubu gibi sık duyduk. Be the Band
maceranız nasıldı, bu yarışmaya katılmak kimin fikriydi ve ne gibi unutulmaz
anılarınız oldu?
Dünyacan: Radyoda
duymuştuk sanırım yarışmanın tanıtımını. O zamanlar Myspace.com vardı, bizim
şarkılarımız da orada duruyordu zaten… Daha önce de yarışma deneyimlerimiz
olmuştu, her biri oldukça başarısız geçmişti. :) Bu yarışma diğerlerinden farklı
bir noktada duruyordu üstelik; jüri çok ciddi isimlerden oluşuyordu, ödül çok
ciddiydi. Bir de ‘Ne kaybederiz ki?’ diye düşündük elbette, formu doldurduk.
Canberk: Yarışma
süreci gerçekten çok heyecanlıydı. Jüri ilk 10’a kalan ekipleri mülakata
alıyordu, o mülakata aynı bir iş görüşmesine hazırlanır gibi hazırlandığımızı
hatırlıyorum. :) Neticede yarı finaldeki en genç ekiplerden biriydik, bir
çocukluk heyecanı vardı hepimizde.
Arel: Finale
kaldığımızı öğrendiğim telefon Melis Tarhun Soyer’den gelmişti mesela, o sabah
yaşadığım mutluluğu unutamam ben de. 'Be The Band' sürecinde harika insanlarla
tanıştık, o yarışma sayesinde ilk profesyonel çalışmamızı yayınladık, bütünüyle
harika bir hayat tecrübesiydi, her şeyi değiştiren cinsten.
-Müziğinizi oluştururken etkilendiğiniz belli başlı
müzisyenler oldu mu? Olduysa kimler?
Dünyacan: Bambaşka
müzikler dinleyen insanlarız, bu yüzden şarkıları oluştururken Vera’nın müziği
üç yandan başka noktalara çekiştiriliyor, işin sonunda böyle bir yemek ortaya
çıkıyor. Ortak noktalarımız arasında Foo Fighters ve Muse’u ön plana koyabiliriz
sanırım.
Canberk: Bir
de biz lisedeyken ülkede inanılmaz rock albümleri ardı ardına yayınlanmıştı. mor ve ötesi, Duman, Kurban, Teoman, Aylin Aslım… Tüm o harika albümlerin
üzerimizde büyük etkisi vardır bana kalırsa.
-Grubunuzun ismi 'Vera'. Anlamını Nazım Hikmet'in eşi
Vera Tulyakova'dan geldigini biliyoruz. Anlamı iddialı olan Vera ismini seçme
sebebiniz neydi?
Arel: Anlamı
yalnızca oradan değil, bir de Pink Floyd şarkısına konu olan VeraLynn’den
geliyor. Lisedeydik, Vera isminin iki güzel kaynağı vardı, güzel de tınlıyordu
açıkçası. :)
-Önceden 5 kişi olarak müzik yapıyordunuz ve şimdi
artık 3 kişi olarak devam ediyorsunuz. 3 kişi olarak müzik yapmak nasıl bir
etken? Günümüzün harika gruplarından Redd de 5 kişi olarak müzik yapıyorlardı
ve şimdi 3 kişi olarak müzik hayatlarına devam ediyorlar. Sizde bu durum
nasıl?
Arel: İnsanların
hayat tercihleri üniversiteden sonra değişebiliyor, farklı noktalara
kayabiliyor. Bizde de öyle oldu, sonucunda Vera’yı devam ettirmeye meyilli
insanların bu üçlü olduğu ortaya çıktı :) Trio olmanın pek çok avantajı
olduğunu söyleyebilirim, tüm kararların misliyle hızlı alınması başta olmak
üzer.
-Peki Vera'nın müziğini grubu daha önce hiç dinlememiş
birine nasıl özetleyebilirsiniz?
Canberk: Melodik. :) Şarkılarımızda enerjiyi, doğallığı, özeni ve en önemlisi de samimiyeti bir
an olsun kaybetmemeye uğraşıyoruz.
Dünyacan: Bir
Yangın Var bugüne kadar yayınladıklarımızın yanında biraz daha karanlık ve
öfkeli bir noktada durdu. Bir de Arel’in şarkı sözlerinde nostaljik ve romantik
bir tavır var her zaman; bu iki kelimeyi de ben ekleyeyim.
Arel: Doğrudur,
Dünyacan öyle diyorsa. :)
-Vera son zamanlarda kimleri dinliyor?
Canberk: Son
zamanlarda da HighlySuspectve Royal Blood ortak ilgi alanımızda yer alıyor.
-Sahne için inandığınız bir uğurunuz var mı?

0 Yorumlar